Çok yakında sizinleyiz, gelişmeye devam ediyoruz

Hayallerinizin Limit Teorisi

neden

Neden Internet?

 
İlk konu önemli bir soru: Neden Internet?

Gerçekten de neden internet? Dünyada pazarlama oyununun kuralları değişiyor. Tüketici sonsuz alternatifler arasında artık kontrolü ele geçirmiş durumda. Reklamcılıkta tek kanallı günler çook eskilerde kaldı. Teknolojinin gelişmesi ile interaktivite artıyor, Dijital Tvden Internete, DVD – Video kayıt cihazlarından Play station ve PC oyunlarına, evde eğlence için sunulan tüm alternatifler TVden ve reklam izleme oranlarından vakit çalıyor. Tüketici bilinçlendikçe kendini markaların mesaj bombardımanından -teknolojinin imkanlarını da kullanarak- koruyor.

İşte Marketing Türkiye’den taze bir haber: “Amerikalıların medya kullanım oranlarını inceleyen Dijital Gelecek Projesi (Digital Future Project) raporu, internete ayrılan zamanın giderek arttığını ve televizyona ayrılan zamanın ise giderek azaldığını ortaya koydu. 2002'de yüzde 11. 1 olan internete ayrılan zaman 2003 yılında 12.5'e ulaşırken, televizyona ayrılan zaman 11.2'den 11.6'ya yükseldi. Araştırmaya katılanların yüzde 38'i televizyon karşısında geçirdikleri zamanın azaldığını belirtirken yüzde 45’ i de internet yüzünden geçen seneye göre daha az televizyon seyrettiklerini bildirdi.”

Internet: (hala üzerinde konuşuyor ve sorguluyor olsak da) bir markanın tüketici ile aracısız buluşması için mükemmel bir mecra. Görsellik açısından en az televizyon kadar zengin, içerik açısından basılı mecradan bile çok daha detaylı olma imkanını bizlere sunuyor. Klasik mecralarda olmayan interaktivite de bu iki özelliğe eklenince, geriye tek sorun kalıyor: internetin erişim güçlüğü. Özellikle gelişmiş pazarlarda bu sorunun da göz ardı edilebilir bir noktaya geldiğini sevinerek gözlemliyoruz. Ve en önemlisi tüm dünyada yeni nesil, internet ile büyüyor.

Binbir güçlükle tüketicisine mesajını iletmeye çalışan markalar elbette yeni alternatifler yaratmak, farklılaşmak ve hedef kitlesinin beyninde ihtiyacı olan alanı kapmak zorunda. Bu noktada internetin yıldızı parlıyor: BMW sadece web sitesinde yayınlamak üzere kısa filmler hazırlıyor, Unilever'den P&G'ye dünya devleri hedef kitlelerine homebasics.com, beinggirl.com gibi bağlamsal pazarlama "contextual marketing" siteleri ile ulaşıyor, tüketicilerine dijital servisler sunuyor, onların hayatlarına internet sayesinde farklı bir noktadan girebiliyorlar. Güzel planlanmış, doğru bir sitede ortalama 10-15 dakika boyunca tüketicinin tüm ilgisini marka üzerinizde toplamak, hatta tüketici ile sürece yayılan bir iletişim kurarak duygusal bağı güçlendirmek, marka mesajını aracısız gönüllü tüketiciye iletmek çok uzun zamandır, internet mecrasını doğru kullanan markalar için gerçeğe dönmüş durumda.

Internet’in gerçekleri sadece Amerika ve Avrupa pazarı için değil, günümüz Türkiye’sinde 5 milyonu geçen kullanıcı kitlesi ile, gençlere ve eğitimli çalışan kesime ulaşmak isteyen tüm markalar için geçerli. Bugün gıda sektöründen bankacılığa, sinemadan sağlığa çok farklı sektörlerden farklı markalar, hedef kitlelerine erişim için internet sitelerini ve internet reklamcılığını kullanıyorlar. Türkiye gerçeklerini, başarılı örnekleri ve sorunları ayrı bir yazının konusu yapalım. Netice’nin ilk yazısında Internet’in ülkemizdeki durumuna pembe gözlüklerle bakalım. Hem kimbilir belki çok yakında milletçe dizi seyretmekten vazgeçip internetin avantajlarını hep birlikte keşfeder ve kullanırız? Ne dersiniz?
 

Copyright © 2009 · All Rights Reserved · Lifestyle theme by Brian Gardner · Powered by WordPress · Log in

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol